- Anasayfa
- Blog Detay
Yapılan arkeolojik kazıları dayanarak tel tarihinin milattan önce 3.000 yıllarından beri mücevherlerde kullanıldığı söylenmektedir. Mezopotamya'nın Mardin ilindeki Midyat kentine has, 15 yüzyılda telkari adıyla isimlendirilen gümüş ve altın tellerin kullanıldığı bir Tel eritme, işleme ve örme işçiliği tarzı geliştirilmiştir.
Genellikle altın ve gümüşten, küçük boncuklardan veya bükülmüş tellerden, hatta bunların kombinasyonlarıyla yapılan bir nesnenin yüzüne lehimlenmiş, dantel gibi işlenmiş motifli çalışmalara telkari denir.
Yapılan araştırmalarda birçok bölgede, farklı dönemlerde, farklı tarzlarda telkari işçilikleri bulunmuştur.
Fenike bölgelerinde bulunan süslemelerde altın zemin üzerine altın tel desenleri işlenmiş olarak bulunmuştur. Hindistan'da ise hâlâ günümüzde bileği yapılanan geleneksel tel kare zincirleri olarak bilinen yuvarlak örgülü altın ince tel zincirleri vardır. Telkari sanatı 3 - 6. Yüzyıllar arasında Yunan tel karesinde en görkemli ve mükemmel dönemine ulaşmıştır.
6 - 12. Yüzyılda ise daha çok Konstantinopolis ve Bizans kuyumcularının çalışmalarında gümüş kullanıldığı gözlemlenmiştir. Yapılan telkari çalışmaları değerli taşlar ile süslenmiş ve cilalanmıştır. 15. yüzyıla gelindiğinde Avrupa'nın her yerinde kuyumcular telkari sanatını kullanmaya başlamışlardı.
Günümüzde hala birçok takı ve süs eşyasında bu muazzam yöntem kullanılmaktadır.
Külçe halinde bulunan gümüş ve altın eritilerek ince teller şeklinde dökülür. Silindirler yardımıyla istenilen inceliğe ulaştırılır. İncelten teller esnekliğini kaybettikleri için ısıtılıp tavlama işleminden geçirilerek yumuşatılırlar. Tamamen inceltilmiş tellerden oluşan telkari ürünleri büyük bir incelik gerektirir. Teller örülerek, kıvrılarak ve son olarak parçaların birleştirilmesi için kaynak yapılarak şekillendirilir. İstenilen şekle kavuşan telkari ürün kirlenmiş bir görüntüye sahiptir. Bu nedenle tel karenin doğal rengine ulaşması için ağartma işlemi uygulanır.